insan neyle yaşar? |
İnsan Neyle Yaşar?
Tolstoy'un "Çetvertaya Ruskaya Kniga Dlya Çteniya" kitabında yer alan altı hikayeden derlenen bir kitap. İlk hikaye İnsan Neyle Yaşar?; insanda ne var, insana ne verilmiştir, insan neyle yaşar sorularının cevabı, baplara atıfta bulunarak okuyucuya aktarılıyor.
İkinci hikaye Kıvılcımı Söndürmeyen Ateşi Zapt Edemez'de bir hiç için çıkan hır,
üçüncü hikaye Mum; kötüye karşı direnme,
dördüncü hikaye Kızlar Büyüklerden Akıllıymış; küçük çocuklar gibi olup Göklerin Eğemenliği'ne girme,
beşinci hikaye İnsana Çok Toprak Gerekir mi?; aç gözlülük, hırs,
altıncı hikaye İlyas ise; varlıkla yokluk üzerine.
Tolstoy, hikayelerinde ahlak anlayışını sergiliyor, insanlık sorunlarını ince ince işliyor, tavsiyemdir, okunmalı.
Alice Harikalar Diyarında: Alice'in hikayesini hepimiz biliyoruz, modern klasikler dizisinde görünce de ayrı sevindim, yeniden okumak için güzel bir fırsattı. Harikalar dünyasında gezinmeyi özlemişim, yaratılan dünya zaten efsane, cesur, verilmek istenen mesaj açısından da zengin, nüktedan... Tavsiyemdir, okunmalı!
Vezir: Piyon serisinin ikinci kitabı... Piyon'a göre daha akıcı ve aksiyonu bol bir kitaptı ki finale doğru yazar şaşırttı. İkinci kitaplar ya geçiş olarak, durağan geçer ya da olaylar çözülmeye, hız kazanmaya başlar, beklentiyi katlar ve üçüncü kitap; genellikle hüsran olur, umarım bu seri öyle olmaz! Bakalım Şah nasıl olacak? Çok merak ediyorum, çünkü ikinci kitap bire göre öndeydi.
Vezir'de Kitty Doe, hakkındaki gerçekleri, maskelenme için neden seçildiğini öğreniyoruz...
Kitapta takıldığım noktalar oldu, Kitty güçlü karakter olarak yansıtılmaya çalışılıyor ama zaman zaman yok yani ve Benjy'e olan sevgisi, verdiği değer tamam ama Benjy'nin tepkileri, pasif oluşu çok vasat değil mi? Yani başkarakter olup da böylesi sinir bozucu, "keşke ölse" deyip deyip duruyorum!
Neyse... distopik kurguyu özgün bulmuştum zaten, komplike değil, fena da ilerlemiyor, okuması da kolay, bence tercih edilesi...
Vahşetin Çağrısı: Çiftlik, ev köpeği olan Buck, gizlice satılır, kuzeye gitmek zorunda kalır ve o artık kızak köpeğidir... Sıcak iklimden soğuk iklime geçiş, tehlikelerle dolu hayat, günbegün artan vahşilik, hayatta kalma mücadelesi...
Jack London kalemi ile henüz tanışmadıysanız tavsiyemdir, merakla sayfaları çevireceğiniz bu kısa kitaptan çok şey çıkaracaksınız!
"Göçebe misali gelir eski özlemler,
Aşındırır alışkanlığın zinciri,
Uzun kış uykusundan tekrar
Uyandırır içindeki vahşiyi."
Ay Işığını İçen Kız; Dünya Fantazi Ödülüne sahip yazar Kelly Barnhill'in, Newberry Medal Ödülü alan masalı Ay Işığını İçen kız.
Şehrin kabusu Xan adlı cadıdır, her yıl bu cadıya Kurban Günü'nde doğan en küçük bebek sunulur. Cadı bu duruma anlam veremez ve bebeklerin ölmesine razı gelmez. Onları başka bir şehre götürmek için zorlu yolculuğa çıkar. Xan bebekleri süt olmadığında yıldız ışığı toplayıp besler ama bir gün yanlışla yıldız ışığı yerine ay ışığı verdiğini fark eder. Ay ışığı ile beslediği bebeği kendi büyütmek ister çünkü "Yıldız ışığında sihir vardır... Fakat ay ışığı farklı bir hikayedir."
Masal okumaktan çok keyif alıyorum, +10 yaş olarak belirtilmişse de kurgu bence zorlayabilir, hikaye 25-30 sayfa sonra açılmaya başlıyor. Belirli yerlerde de hikaye tekrara düşüyor, sıkıldığım oldu. Kurguya lafım yok ama işleniş biraz durağandı, özellikle can alıcı nokta biraz daha detaylandırabilirdi.
Kan ve Gül; bir Alper Canıgüz polisiyesi... Aziz, eşinden ayrılmış, bir kız çocuğu babası. Geçimini aşk romanları çevirerek sağlasa da hayali Sait Faik eserlerini İngilizceye çevirmek. Kızının gösterisini izlemeye gittiğinde başına bir şeyler gelir, ölmek üzereyken kendini yirmi yıl öncesinde bulur. Üniversite yıllarına döner, gençliğini yeniden yaşar hatta bir cinayeti çözmekle uğraşır, geçmişinde yaşadıkları hem kendisini hem de geleceğini önemli ölçüde etkileyecektir...
Canıgüz'den okuduğum ilk kitaptı ve hoşuma gitti. Konusu özgündü, nitekim "geçmişin geleceği değil, geleceğin geçmişi belirlediği" bir hikaye olarak tanımlanmıştı. Göndermeler iyi, dönem güzel aktarılmıştı, her şey kıvamındaydı, gerçekten keyif aldım ama sona doğru ikileme düştüm, bana göre kitap derindi, alternatif geçmişte Aziz'in Abdül kişiliğine bürünmesini iç hesaplaşma olarak düşündüm ki işlenmemiş cinayet olgusu, bir kara dejavu noktası buydu. @kalemfilikitaplik ile kritik ettiğimizde "peki, son sayfalar neydi?" işlenmiş, pişmanlık duyulmamış bir cinayetin gün yüzüne çıkmasıydı...
Yeri geldi şaşırdım, yeri geldi gülümsedim. Bölümlere verdiği başlıklar -Nirvana'nın Smells Like Teen Spirit şarkı sözleri- beni benden aldı. Kitabın bir artısı da benim içi sevgili @kalemfilikitaplik'in hediyesi olmasıydı, hem de imzalı!!!
Neyse... Kısacası sevdim ve diğer eserlerini de okumak istiyorum, efenim tavsiyemdir özellikle benim gibi eserlerine başlayacaklar için iyi, güzel bir başlangıç olabilir!
Tüylü Bir Şeydir Şu Yas; Max Porter'ın ses getiren etkileyici kitabında "yas" işleniyor ama anlatım tekniği çok başka hele ki karga metaforu efsane! Annesini kaybeden çocuklar,karısının ölmemiş olmasını dileyen bir baba... Melankolik bir kara mizah... Ben sevdim, tavsiye de ederim!
alice harikalar diyarında |
Alice Harikalar Diyarında: Alice'in hikayesini hepimiz biliyoruz, modern klasikler dizisinde görünce de ayrı sevindim, yeniden okumak için güzel bir fırsattı. Harikalar dünyasında gezinmeyi özlemişim, yaratılan dünya zaten efsane, cesur, verilmek istenen mesaj açısından da zengin, nüktedan... Tavsiyemdir, okunmalı!
"Okuduğum masallarda anlatılanların hiçbir zaman gerçekleşmeyeceğini düşünürdüm, ancak şimdi bir masalın tam ortasındayım! Benim hakkımda yazılmış bir kitap olmalı, kesinlikle olmalı!"
vezir |
Vezir: Piyon serisinin ikinci kitabı... Piyon'a göre daha akıcı ve aksiyonu bol bir kitaptı ki finale doğru yazar şaşırttı. İkinci kitaplar ya geçiş olarak, durağan geçer ya da olaylar çözülmeye, hız kazanmaya başlar, beklentiyi katlar ve üçüncü kitap; genellikle hüsran olur, umarım bu seri öyle olmaz! Bakalım Şah nasıl olacak? Çok merak ediyorum, çünkü ikinci kitap bire göre öndeydi.
Vezir'de Kitty Doe, hakkındaki gerçekleri, maskelenme için neden seçildiğini öğreniyoruz...
Kitapta takıldığım noktalar oldu, Kitty güçlü karakter olarak yansıtılmaya çalışılıyor ama zaman zaman yok yani ve Benjy'e olan sevgisi, verdiği değer tamam ama Benjy'nin tepkileri, pasif oluşu çok vasat değil mi? Yani başkarakter olup da böylesi sinir bozucu, "keşke ölse" deyip deyip duruyorum!
Neyse... distopik kurguyu özgün bulmuştum zaten, komplike değil, fena da ilerlemiyor, okuması da kolay, bence tercih edilesi...
vahşetin çağrısı |
Vahşetin Çağrısı: Çiftlik, ev köpeği olan Buck, gizlice satılır, kuzeye gitmek zorunda kalır ve o artık kızak köpeğidir... Sıcak iklimden soğuk iklime geçiş, tehlikelerle dolu hayat, günbegün artan vahşilik, hayatta kalma mücadelesi...
Jack London kalemi ile henüz tanışmadıysanız tavsiyemdir, merakla sayfaları çevireceğiniz bu kısa kitaptan çok şey çıkaracaksınız!
"Göçebe misali gelir eski özlemler,
Aşındırır alışkanlığın zinciri,
Uzun kış uykusundan tekrar
Uyandırır içindeki vahşiyi."
ay ışığını içen kız |
Ay Işığını İçen Kız; Dünya Fantazi Ödülüne sahip yazar Kelly Barnhill'in, Newberry Medal Ödülü alan masalı Ay Işığını İçen kız.
Şehrin kabusu Xan adlı cadıdır, her yıl bu cadıya Kurban Günü'nde doğan en küçük bebek sunulur. Cadı bu duruma anlam veremez ve bebeklerin ölmesine razı gelmez. Onları başka bir şehre götürmek için zorlu yolculuğa çıkar. Xan bebekleri süt olmadığında yıldız ışığı toplayıp besler ama bir gün yanlışla yıldız ışığı yerine ay ışığı verdiğini fark eder. Ay ışığı ile beslediği bebeği kendi büyütmek ister çünkü "Yıldız ışığında sihir vardır... Fakat ay ışığı farklı bir hikayedir."
Masal okumaktan çok keyif alıyorum, +10 yaş olarak belirtilmişse de kurgu bence zorlayabilir, hikaye 25-30 sayfa sonra açılmaya başlıyor. Belirli yerlerde de hikaye tekrara düşüyor, sıkıldığım oldu. Kurguya lafım yok ama işleniş biraz durağandı, özellikle can alıcı nokta biraz daha detaylandırabilirdi.
kan ve gül |
Kan ve Gül; bir Alper Canıgüz polisiyesi... Aziz, eşinden ayrılmış, bir kız çocuğu babası. Geçimini aşk romanları çevirerek sağlasa da hayali Sait Faik eserlerini İngilizceye çevirmek. Kızının gösterisini izlemeye gittiğinde başına bir şeyler gelir, ölmek üzereyken kendini yirmi yıl öncesinde bulur. Üniversite yıllarına döner, gençliğini yeniden yaşar hatta bir cinayeti çözmekle uğraşır, geçmişinde yaşadıkları hem kendisini hem de geleceğini önemli ölçüde etkileyecektir...
Canıgüz'den okuduğum ilk kitaptı ve hoşuma gitti. Konusu özgündü, nitekim "geçmişin geleceği değil, geleceğin geçmişi belirlediği" bir hikaye olarak tanımlanmıştı. Göndermeler iyi, dönem güzel aktarılmıştı, her şey kıvamındaydı, gerçekten keyif aldım ama sona doğru ikileme düştüm, bana göre kitap derindi, alternatif geçmişte Aziz'in Abdül kişiliğine bürünmesini iç hesaplaşma olarak düşündüm ki işlenmemiş cinayet olgusu, bir kara dejavu noktası buydu. @kalemfilikitaplik ile kritik ettiğimizde "peki, son sayfalar neydi?" işlenmiş, pişmanlık duyulmamış bir cinayetin gün yüzüne çıkmasıydı...
Yeri geldi şaşırdım, yeri geldi gülümsedim. Bölümlere verdiği başlıklar -Nirvana'nın Smells Like Teen Spirit şarkı sözleri- beni benden aldı. Kitabın bir artısı da benim içi sevgili @kalemfilikitaplik'in hediyesi olmasıydı, hem de imzalı!!!
Neyse... Kısacası sevdim ve diğer eserlerini de okumak istiyorum, efenim tavsiyemdir özellikle benim gibi eserlerine başlayacaklar için iyi, güzel bir başlangıç olabilir!
tüylü bir şeydir şu yas |
Tüylü Bir Şeydir Şu Yas; Max Porter'ın ses getiren etkileyici kitabında "yas" işleniyor ama anlatım tekniği çok başka hele ki karga metaforu efsane! Annesini kaybeden çocuklar,karısının ölmemiş olmasını dileyen bir baba... Melankolik bir kara mizah... Ben sevdim, tavsiye de ederim!
"Yas tutuyor olmadıklarında insanları yavan buluyorum. Sağlıkta, felakette, açlıkta, vahşette, saltanatta veya normallikte benim ilgimi (BENİM ilgim!) çeken çok az şey var ama annesiz çocuklar çekiyor. Annesiz çocuklar saf kargadır. Duygusal bir kuş için böylesi bir yuvaya baskın yapmak olgun, zengin ve lezizdir."
Herkese keyifli, iyi okumalar...
<<< Ocak aylık rapor >>> buradan <<<
<<< Şubat aylık rapor >>> buradan <<<
<<< Mart aylık rapor >>> buradan <<<
<<< Nisan aylık rapor >>> buradan <<<
<<< Mayıs aylık rapor >>> buradan <<<
<<<Haziran aylık rapor >>> buradan <<<
<<< Temmuz aylık rapor >>> buradan <<<
<<<Haziran aylık rapor >>> buradan <<<
<<< Temmuz aylık rapor >>> buradan <<<
Kitapla kalalım, herkese keyifli iyi okumalar!!!
Kitap yorumlarımı @bookandcoffee__ adresimden de takip edebilirsiniz!
Goodreads: Kfenomeni
Twitter: Kfenomeni
Facebook: Kore Fenom ve Kore Fenomeni
G+ topluluk sayfamıza da bekleriz: Blog & Blogger Paylaşımları Kore Fenomeni
maşallah diyorum :D keyifli okumaların olsun :D
YanıtlaSil